9 Ocak 2008 Çarşamba

Okul- Aile İşbirliği:

Okul � Aile İşbirliği:

Okullar, çağlar boyunca genç kuşakların sistemli eğitiminde, bilgi ve kültürün aktarılmasında son derece önemli rol oynayan, bugün de bu rollerini önemli ölçüde sürdürmekte olan kurumlardır. Kurulduğundan beri genç kuşakların eğitim-öğretimini belirli bir programa göre, uygun metotlarla yürüten okulun bu işlevini yerine getirme biçimi, zamana göre olduğu kadar, ülkeden ülkeye de değişiklik göstermektedir.

Günümüz toplumlarında okul, artık yalnızca bilgi aktaran bir kurum da değildir. Okul bir yönden çocuk ve gençlerin hayata hazırlanmalarında ve sosyalleşme sürecinde önemli rol oynarken, aynı zamanda anne- babaların eğitimi konusunda da yardımcı olmak zorundadır.

Öğretmenin aileyi yakından tanıması, çocuğu daha kolaylıkla tanıyabilmesinde önemli bir faktördür. Ailedeki disiplin anlayışı, aile üyeleri arasındaki ilişkiler, anne- babanın çocuğa karşı tutumlarının öğretmen tarafından bilinmesi, onun öğrenci de gözlediği çeşitli davranışları anlayıp değerlendirilmesine ve öğrenciyi daha iyi anlamasına yardımcı olacaktır.

Okul- aile işbirliğinin çocuk, aile, öğretmen ve kurum açısından yararları şöyle açıklanabilir:

1. Çocuk Açısından:

Çocuğu, mutlu ve başarılı bir kişi olarak hayata hazırlama,

Okul ile ev arasında, çocuğa gösterilebilecek farklı eğitim tutumlarını ortadan kaldırma,

Evin devamı olan güvenli bir ortamda daha iyi bir öğrenme fırsatı yaratabilme.

2. Aile Açısından:

Çocukların eğitimlerinde kendi rollerinin öneminin farkına varabilme,

Çocuğun gelişimine çok yönlü olarak katkıda bulunabilme,

Bu konuda kendine güven duyabilme,

Kendi ilgi, yetenek, becerilerinin farkına varabilme,

Çocuklara duydukları saygının artması, onları birey olarak görebilme,

Çocukla sağlıklı bir iletişim kurabilme,

Zaman ayıramamaktan dolayı duydukları suçluluk duygusunu yok edebilme,

Yeni beceriler kazandırabilme.

3. Öğretmen Açısından:

Programını daha kolay gerçekleştirebilme,

Sağlıklı bir sonuca ulaşabilme,

Sağlıklı bir iletişim sonucu çocuğu kolayca tanıyabilme ve problemleri çözebilme.

Sorumluluklarını paylaşabilme,

Hedeflere ulaşabilme

Kurum Açısından:

Eğitimin sürekliliğini sağlayabilme,

Çocuğun çok yönlü gelişimine katkıda bulunabilme,

Amaçlarına daha kolay ulaşabilme,

Eğitimde fırsat eşitliğini sağlayabilme,

Eğitimin kalitesini arttırabilme,

Sorumluluklarını paylaşabilme.

Okulun da anne- babanın da amacı, çocuklara daha iyi bir eğitim ortamı yaratmak olduğuna göre; okul ve aileler arasında sağlanacak işbirliği, okulun, çevrenin imkânlarından da yararlanarak, daha iyi, daha zengin bir eğitim ortamı haline gelmesinde büyük katkı sağlayacaktır.

Öğretmen- aile ilişkisinin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:

Aile:

Okulda çocuğun güven içinde olduğundan emin olmalıdır,

Öğretmenin çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yeterli olacağını bilmelidir.

Okuldaki disiplin tutumu ve program hakkında bilgi sahibi olmalıdır.

Öğretmen:

Anne- babanın çocuk için çok önemli kişiler olduğunu bilmelidir.

Çocuğu daha iyi tanıyabilmek için aileden doğru bilgi almada ailenin güvenini kazanmalıdır.

Çocuğun öğretmene olan yakınlığını her zaman anlayışla karşılayamayabilir. Öğretmenin buna dikkat etmesi gerekir.

Programın Değerlendirilmesi:

Hangi tür öğrenme programı uygulanırsa uygulansın, uygulama programının gruptaki tek tek bireyler veya grubun bütünü tarafından ne ölçüde özümlendiğinin, kavranıldığının değerlendirilmesi de en az programın kendisi kadar önemli bir konudur. Böylece programın hazırlanmasında belirlenen hedeflere ne kadar yaklaşıldığının tespit edilmesi mümkün olabilir.

Değerlendirme, öğrenme programının uygulandığı öğrenci grubunun yaşına, bulunduğu eğitim kurumuna, uygulanan programın amaç ve hedefleri ile içeriğine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Örneğin, ilk ve orta dereceli okullarda yapılan sözlü ve yazılı sınavlar, öğrencinin sınıfta, belirli bir müfredat programı içinde yer alan bilgileri ne ölçüde öğrendiğini ölçmek, bilginin kazanımı doğrultusunda grup içinde bir sıralama yapabilmek için kullanılmaktadır.

Hendrick, değerlendirme yapmanın avantajlarını şöyle sıralamaktadır:
  • Eğiticiye çocuğu daha iyi anlayabilme imkânı sağlamak,

  • Çocuğun önceki ve sonraki davranışlarını kaydederek ve gelişmeyi gösteren deliller sağlayarak öğretmenin moralini yükseltmek,

  • Çocuklar üzerinde detaylı değerlendirmeler yaparak anne- babaya rapor verme sürecini canlandırmak,

  • Okul öncesi grupları destekleyen ve yöneten kurumlar için değerli bir veri kaynağı oluşturmak.

  • Lomax da okul öncesi programlarda değerlendirmenin çeşitli amaçlar için yapıldığını ifade etmektedir.

  • Çocuk grupları hakkında sayısal bilgi toplamak,

  • Anaokulundaki diğer çocuklara veya ulusal normlara göre bireyin durumunu belirleyerek bireysel farklılıkları ölçmek,

  • Güçlükleri önceden teşhis etmek,

  • Bireydeki güçleri ve güçsüzlükleri değerlendirmek,

  • Öğretimde bir sonraki adımı belirlemek,

  • Okul öncesi programın belirli bir bölümünün etkinliğini değerlendirmek,

  • Bireyin genellikle ne yaptığı ve ne yapabildiğini ayırabilmek,

  • Gelecekteki gelişmeyi önceden tahmin edebilmek,

  • Gelişmenin farklı alanları arasındaki ilişkileri değerlendirebilmek.

  • Curtis�e göre ise, değerlendirme yapılmasının gerekçeleri şöyle özetlenebilir:

  • Çocukların özel bir kurs ya da etkinlikten ne ölçüde yararlandıklarını anlamak,

  • Programın bütün alanlarını dengede tutabilmek,

  • Öğretmen, okul müdürü, anne- babalar ve müfettişlere gelişmeyi gösterebilmek için tek tek öğrencilerdeki gelişmeyi veya gruptaki etkiyi değerlendirmek,

  • Diğer öğretmenlere bilgi aktarmak,

  • Çalışanların gelişmesine yardımcı olmak.

Her üç araştırmacının değerlendirme nedeni olarak ortaya koydukları dikkatle incelendiğinde, bazı ortak görüşlerin var olduğu gözlenebilir. Bu görüşleri kısaca özetleyecek olursak; çocuğun durumunu daha iyi anlamak, aileye bilgi vermek, programın çocuklara uygunluğunu belirlemek, öğretmenin programın uygulanması sırasındaki başarısını belirleyebilmek için değerlendirme yapılması gereklidir.

Okul öncesi programların değerlendirilmesinde nedenler kadar önemle üzerinde durulması gereken başka boyutlarda vardır. İyi bir öğretmenin doğru ve objektif bir değerlendirme yapabilmesi için bu değişik boyutlar hakkında da bilgi sahibi olması gerekir. Curtis, değerlendirme ve kayıt tutma ile ilgili görüşlerinin ortaya koyarken, değerlendirme nedenleri dışında bilinmesi gerekenleri şu şekilde sıralamaktadır:

1.Neler değerlendirilmelidir?

2.Değerlendirme nasıl yapılmalıdır?

3.Değerlendirme ne sıklıkta yapılmalıdır?

Hiç yorum yok: